12 Mayıs 2015 Salı


ACARLAR LANGOZU (SAKARYA)
Sakarya ilinde bulunan Acarlar Longozu, dünyadaki en büyük ikinci longozdur. Longoz; su içine batmış orman anlamına gelmektedir ve Acarlar Longozu, içinde fazlasıyla balık türlerini barındırmaktadır.
Tabiatın bir güzelliği olan Longoz; deniz, kumul, orman ve gölü bir arada sunan ender yerlerden biridir. Karasu ilçesinde 1,562 hektarlık bir alanda bulunmaktadır. Cennetten bir parça olan Acarlar Longozu ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Bu muhteşem yeri görmek için Sakarya'ya yolunuzun düşmesini beklemeyin. çeşit çeşit hayvanlarıyla, eşsiz görüntüsüyle ve yeşilliğiyle harika bir gezi yeri olacaktır sizlere. Acarlar Longozunun her bir yerinde fotoğraf çektirebilir, keyifli zaman geçirebilirsiniz. Ördekler sülünler ve balıklar sizin arkadaşlığınızı bekliyor.
 

8 Mayıs 2015 Cuma


KAPALI ÇARŞI (KAHRAMANMARAŞ)
XI. yüzyılda inşa edilen Kahramanmaraş Kapalı Çarşı, il merkeznde bulunduğu için şehrin en çok ziyaret edilen noktalarından biridir.
Hem güzel bir gezi hem de eğlenceli bir alışveriş noktası olan Kahramanmaraş Kapalı Çarşı, içerisindeki dükkanlarla gün içerisinde yüzlerce insanı ağırlamaktadır. Çarşı Bedesten ile Bakırcılar Çarşısı arasında iki farklı bölümlerde oluşan çarşının yapımında moloz taş ve kesme taş kullanılmıştır.
Kahramanmaraş Kapalı Çarşı'nın en belirgin özelliği ise Osmanlı döneminin ilk çarşı örneklerinden biri olmasıdır. Kahramanmaraş gezinizde Kapalı Çarşı'da zaman geçirmenizi tavsiye ederiz.
 
KURŞUNLU ŞELALERİ (MANİSA)
Manisa'nın Salihli ilçesinde bulunan Kurşunlu Kaplıcaları, ilçe merkezine 6 kilometre uzaklıktadır. Muhteşem bir vadi içinde bulunan kaplıcalar, hem şifalı sularını sunuyor hem de doğanın en güzel yüzünü…
Dilediğiniz her mevsimde gidip tatil yapabileceğiniz Kurşunlu Kaplıcaları il merkezine 65 kilometre, ilçe merkezine ise 6 kilometre uzaklıktadır. Termal suyu; sülfatlı, bikarbonatlı ve hidrojen sülfürlüdür. Eklem, kireçlenme, romatizma, cilt, sinirsel rahatsızlıklar ve kadın hastalıklarına iyi gelen Kurşunlu Kaplıcaları'nın sıcaklığı 52-96 derece arasında değişmektedir. 

3 Mayıs 2015 Pazar

GÜRPINAR ŞELALESİ (MALATYA)
Malatya'nın Darende ilçesinde bulunan Günpınar Şelalesi, hem yüksekten düşen sularının görkemiyle hem de çevresini saran ağaçlarıyla doğanın en benzersiz yüzleri arasındadır.
Günpınar Çayı'ndan oluşan şelale, yıl içerisinde fazlasıyla ziyaretçi akınına uğramaktadır. Su zerreciklerinin kayalardan kaydığı sıradaki görüntüsü görülmeye değer bir güzellik sunacak sizlere. 
Malatya gezinizde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan Günpınar Şelalesi'nin ardından; Sulu Mağara'yı da ziyaret edebilir ve doğanın en güzel yerlerini doyasıya yaşama fırsatı bulabilirsiniz.

29 Nisan 2015 Çarşamba


ÇİNİLİ CAMİİ (KÜTAHYA)
Türkiye'de ve dünyada eşi benzeri olmayan Kütahya Çinili Camii, hem dış mimarisiyle hem de iç mimarisiyle görenlerin büyük bir hayranlığını kazanıyor. 
Kütahya'nın simgesi durumundaki Çinili Camii, Orta Asya Türk mimarisinin örnek alınarak hayata geçirildiği bir yapı özelliği taşımaktadır. İçi ve dışı çinilerle süslendiği için Çinili Camii olarak adlandırılmıştır. 
Ressam Ahmet Yakupoğlu'nun bir eseri olan cami her yıl yerli ve yabancı ziyaretçilerine ev sahipliği yapar.

28 Nisan 2015 Salı


YERKÖPRÜ ŞELALESİ (KONYA)
Konya ilinin Hadım ilçesinde bulunan Yerköprü Şelalesi, 20 metre yükseklikten dökülerek büyük bir görsel şov yapmaktadır.
Suyu dökerken çıkan seslerini duyarken gözlerinizi kapatıp sadece o ana odaklanın. Mükemmel bir manzaranın eşsiz sesinde ruhunuzu yenileyebileceğiniz Yerköprü Şelalesi, çevresindeki yeşilliklerle de doğanın kollarına bırakacak sizi. Göksu Nehri'nin oluşturduğu Yerköprü Şelalesi, büyük bir ilgiyle karşı karşıyadır. Gelen herkesi kendine hayran bırakan bu şelale, kendi haline akıp dururken sizi de harika bir cennet diyarına götürecek.
 

26 Nisan 2015 Pazar


BALLIKAYALAR TABİAT PARKI(KOCAELİ)
Tabiat ananın sunmuş olduğu bir güzellik olan Ballıkayalar Tabiat Parkı, her mevsin değiştirdiği renkleriyle yenilenir. 1994 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmıştır bu bölge. 
Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı olan Ballıkayalar Tabiat Parkı'na gidenler göletlerle, dere ve şalele karşısında her şeyi unutur. 
Gölde yüzen kuğular, ördekler, kazlar arkadaşlık yapar size. Huzun tam ortasına düştüğünüzü hissedersiniz. Şehrin kalabalığından ve stresinden uzaklaşmak istiyorsanız, doğayla iç içe yolculuğunuzu başlatabilirsiniz. Sevdiklerinizle birlikte zaman geçirebileceğiniz Ballıkayalar Tabiat Parkı'na, günübirlik piknik yapmak için de gidebilirsiniz. Siz keyifle piknik yaparken tertemiz havası size eşlik edecek. 

24 Nisan 2015 Cuma

SEYFE GÖLÜ KUŞ CENNETİ (KIRŞEHİR)
Kırşehir'in tabiat güzellikleri arasındaki Seyfe Gölü, il merkezine 35 kilometre uzaklığıyla kolay bir ulaşım yolu sunuyor misafirlerine. 
187 çeşit kuş türüyle, tarihi İpek Yolu'yla, endemik bitkileriyle doğanın en güzel parçaları arasındaki Seyfe Gölü, I. Derece Doğal SİT Alanı olarak kabul edilmiştir. Tabiat koruma alanları arasındaki bu bölgede piknik ve foto safari yapabilirsiniz. Aynı zamanda biyolojik araştırmalar için de oldukça ziyaret görmektedir Seyfe Gölü Milli Parkı. 

22 Nisan 2015 Çarşamba

İĞNEADA ORMANLARI (KIRKLARELİ)
Karadeniz kıyılarının en muazzam güzelliklerinden biri olan İğneada Ormanları, Kırklareli'nde yer alıyor. Ormanların en büyük özelliği, subasar longoz ormanı türünde olması. Hatta ilkbahar aylarında İğneada Ormanları'nın büyük bir kısmı sualtında kalıyor.
İğneada Ormanları, Mert, Erikli, Hamam Gölü ve Longozu, Pedina ve Saka Gölü Longozu gibi irili ufaklı göllere ev sahipliği yapıyor. Kuzeydoğusunda Yıldız Dağları'nın bulunduğu İğneada Ormanları, Türkiye'nin sayılı subasar ormanlarından biri olması nedeniyle de oldukça önemli. İçerisinde çok sayıda canlı ve bitki türü barındırıyor. Bu nedenle de tabiat ananın korunması gereken güzide evlerinden biri bizce burası.
İğneada Ormanları, ülkemizde en iyi korunan longoz ormanlarından biri olarak görülüyor. Bitki ve hayvan çeşitliliği açısından, Türkiye'nin en eşsiz bölgelerinden biri olan İğneada Ormanları, kuğunun son ürediği yerlerden biri aynı zamanda.
Eğer yolunuz İğneada'ya düşerse, İğneada Ormanları'nı mutlaka görün. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.

20 Nisan 2015 Pazartesi

ŞEKER GÖLÜ (KAYSERİ)
Kayseri-Kocasinan'da bulunan Şeker Gölü, hem doğasıyla hem de tarihi değeriyle muazzam bir manzaraya sahiptir. Keykubat Dağı eteklerinde bulunan Şeker Gölü, eski dönemlerde Keykubat Gölü olarak adlandırılıyordu. Fakat günümüzde şeker fabrikasının arazisi içerisinde kalması, isminin de Şeker Gölü olarak anılmasını sağlamıştır. Gölün güneybatısında I. Alaaddin Keykubat'ın kendisi için yaptırdığı bir köşk bulunmakta. Son zamanlarda belediye tarafından köşkün turizme kazandırılması için çalışmalar devam ediyor.

16 Nisan 2015 Perşembe


ILICA ŞELALESİ (KASTAMONU)
Her attığınız adımda değişik güzelliklere şahit olacağınız Ilıca Şelalesi, fantastik görüntüsüyle nefesinizi kesecek. 
Halk arasında Dev Kazanı olarak bilinen yere, şelale sularını bırakmaktadır. Bu kısmın çevresinde barındırdığı bitkiler ve ağaçlar hayranlığınızı kazanacak. Ritim tutar gibi akan suyun her zerresinin sesini duymak kulağınıza hoş gelecek. Bir doğa harikası olan Ilıca ŞelalesiKastamonu'nun Pınarbaşı ilçesine masalsı bir hava vermektedir. 
Suya elinizle dokunduğunuzda bir an titreyeceksiniz. Bu ani refleksiniz sizi şaşırtacak ve doğaya hayranlığınız ikiye katlanacak. Burada geçirdiğiniz her dakikanın fotoğrafını çekmek isteyeceksiniz ve elinizden fotoğraf makinasını bırakmak istemeyeceksiniz. Size hiç hissetmediğiniz duyguları yaşatacak olan Ilıca Şelalesi, sürprizlerle dolu bir gezi alanı olmaya hazır. Siz yeter ki keşfetmek için yola çıkın. O tüm güzelliklerini sizinle paylaşacaktır.

14 Nisan 2015 Salı

SARIKAMIŞ KAYAK MERKEZİ (KARS)
Sarıkamış Kayak Merkezi, Kars il merkezine yaklaşık 50 kilometrelik bir mesafede yer alır. Son yıllarda yoğun ilgi görmeye başlayan kayak merkezinin sezonu aralık ve nisan ayları arasındadır.
Çamurlu Dağı'nda yer alan Sarıkamış Kayak Merkezi'nde toplam 844 metre uzunluğunda bir teleski tesis mevcuttur. Teleski 750 kişi kapasitesindedir. Kristal kara sahip olan bölgedeki pistler sarı çam ormanları arasında yer alır. Kayak merkezinde kayak malzemeleri kiralayabileceğiniz yerler bulunuyor. Aynı zamanda konaklayabileceğiniz tesisler de mevcut. 

13 Nisan 2015 Pazartesi


KUŞ CENNETİ (İZMİR)
Doğal ve arkeolojik sit alanı durumunda olan İzmir Kuş Cenneti, İzmir'in Çiğli ilçesine bağlıdır. 8.000 hektarlık bir alana yayılan bu bölge, 1982 yılında Su Kuşları Korunma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiştir.
220 kuş türünün barındığı İzmir Kuş Cenneti'nde 59 kuş burada kuluçkaya yatmaktadır. Leylek, Suna, Angıt, Deniz Kırlangıcı, Uzunbacak, Arıkuşu, Kuyrukkakan, Çulhakuşu ve Deniz Saksağanı kuluçkaya yatan kuş türleri arasındadır. Kuş gözlem kuleleri, ziyaretçi merkezi ve gezi bisikletleri bulunmaktadır. Arabayla bazı yerlere gezi izni olmadığı için bisiklet kullanarak tüm bölgeyi gezebilirsiniz. Kuş Cenneti gezinizde bisiklet turuna çıktığınızda bu harika çevreyi dolaşıp keyifli zamanlar geçirirken, çocuğunuza da muhteşem bir hediye verebilirsiniz. 

12 Nisan 2015 Pazar

KIZ KULESİ (İSTANBUL)
Kızkulesi Adası, Kubadabad Saltanat Kentinin haremliğiymiş. Ada da çevresi sularla çevrili bir kale ile, birbirinden güzel köşklerin ortasında yüksek bir kule varmış.
İşte bu kölede cariyeleri ile birlikte Selçuklu Sultanının güzeller güzeli biricik kızı yaşarmış .
Sultan, düşünde (başka bir rivayete göre falında) sevgili kızının yılan sokması sonucu öleceğini görmüş. Yaptırdığı ve Kaleye ve içinde kuleye kızını bunun için kapatmış. Öyle ki, kuleye yılan girmesinde diye beton borularla Anasmaslar’dan Adaya su ve süt akıtılmış. (Anılan iki sıra beton boruların kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.)
Böylece yıllar yılları kovalamış ve günlerden bir gün güzel Sultan ateşlere düşüp hastalanmış. Ülkenin en ünlü hekimleri zor bulmuşlar devasını. Sevgili Sultan yeniden sağlığına, mutluluğuna kavuşmuş. İyileşmesini kutlamak için armağanlar yağmaya başlamış kuleye. Yaşlı bir köylü kadında bir sepet üzüm getirmiş. Meğer üzümlerin içinde bir küçük yılan varmış.
Yılan o gece uykuya dalan güzel Sultanı sokup öldürmüş.

11 Nisan 2015 Cumartesi


KIZKALESİ (MERSİN)
Deniz Kalesi, Mersin ve Kızkalesi'nin turizm sembolüdür. Kara Kalesi'nin 200 m. açığına küçük bir ada üzerinde inşa edilen kale denizden gelecek saldırılara karşı ilk müdahaleyi yapmak üzere yapılmıştır.
Kara Kalesi ile deniz üzerinden bağlantısı olan kale günümüze büyük bir kısmı korunarak gelmiştir. 
Kızkalesi tatilinizde küçük bir kano ya da tekne kiralayıp bu tarihi yapıyı ziyaret edebilirsiniz.

10 Nisan 2015 Cuma

EĞİRDİR GÖLÜ (ISPARTA)
482 km2'lik bir yüzölçümü olması nedeniyle Türkiye'nin 4. büyük gölü konumunda olan Eğirdir Gölü, Isparta il sınırları içerisindedir.
Doğu batı genişliği 3-15 kilometre arasında değişmektedir ve kuzey tarafındaki küçük bir alanı kaplayan bölümüne Hoyran Gölü adı verilmektedir. Genelde camgöbeği renginde olan göl, günün farklı saatlerinde renk değiştirmektedir. Can Ada ve Yeşil Ada olmak üzere iki adası vardır.
Özellikle Yeşil Ada turistik bir gezi adası olarak bilinir. Bu adada Aya Stefanos Kilisesi bulunmaktadır. Pansiyonlar ve balık lokantalarıyla gelişen ada turistlere hizmet vermeye devam etmektedir.Yeşilada da tatil imkanınız doğarsa Eğirdir Gölü'nü görmeden tatilinizi sonlandırmayın. Eğirdir Gölü ziyaretiniz sırasında tüm renklerini göstererek hayranlığınızı kazanacaktır.
 

9 Nisan 2015 Perşembe

HARBİYE (HATAY)
Antakya Harbiye bölgesinin tarih boyunca adlandırıldığı isim Daphne. Fakat ismin çıkış noktasının oldukça ilginç bir hikayesi var:

Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu güzel kızın adı Defne'dir. Apollon görür görmez aşık olur. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı'nın içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçtıkça da Apollon kovalar.Bir taraftan da “'Kaçma seni seviyorum”' diye bağırır.
Defne ise Tanrılarla beraber olan kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder.
Apollon ise bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne, Apollon'un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: “'Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.”'
Bu içten yalvarma üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder ve derisi kabuk bağlar, saçları yapraklara dönüşür ve vücudu odunlaşarak bir ağaca dönüşür. Defne ağacı...
Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir: “'Defne, bundan sonra sen, Apollon'un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek. “'
Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon'u saygı ile selamlar.
İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye'dir. 

8 Nisan 2015 Çarşamba

ZİGANA (GÜMÜŞHANE)
Gümüşhane ilinin sınırları içerisinde bulunan Zigana, bir kayak merkezi konumunda olup, Trabzon'a 70 kilometre uzaklıktadır.
Pistler 1900 metre rakımla başlayıp 2.500 metreye kadar yükselmektedir. Özellikle Gümüşhane'den veya Trabzon'dan günübirlik yolculuk yapabilmek çok kolaydır. Aynı zamanda nereden gelirseniz gelin konaklayabileceğiniz çok güzel manzaralı tesisler bulunmaktadır.
Kayak mevsimi, aralık ayında başlayıp mart ayında sona ermektedir. Tertemiz karlar arasında kış tatilinizin tadını çıkarırken burada yayla evlerine yolculukta yapabilirsiniz.
 

7 Nisan 2015 Salı


BEKTAŞ YAYLASI (GİRESUN)
Giresun'un yaylaları arasında bulunan Bektaş Yaylası, yıl içerisinde yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği önemli bir noktadır. Çok fazla ziyaret edildiği için Yaylada iki yıldızlı bir otel vardır. 
Giresun'un Dereli ilçesindeki Bektaş Yaylası, il merkezine 56 kilometre uzaklıktadır. Burada doğa yürüyüşleri yapanlar için parkurlar bulunuyor ve bir doğa aşığıysanız kesinlikle Bektaş Yaylası'nı ziyaret etmelisiniz. Aynı zamanda yörede; elektrik, su ve telefon altyapı hizmetleri vardır. Giresun'un turizm açısından oldukça önemli bir yere sahip olan Bektaş Yaylası gezinizin en güzel parçalarından biri olacak. Bu arada şehrin bir diğer yaylaları arasında olan Kümbet Yaylası'nı ve Kulakkaya Yaylası'nı da kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Güzel bir Karadeniz gezisi sizleri bekliyor
                                
 RUMKALE(GAZİANTEP)
Bir dönem Gaziantep'in mi yoksa Şanlıurfa'nın olduğu konusunda fikir ayrılığı yaşanan Rumkale, günümüzde Antep'in tarihi kalıntısı olarak kabul edilmiştir. 
Yavuzeli ilçesine bağlı olan Kasaba Köyü'ne yakın bir konumda bulunan Rumkale, il merkezine 62 kilometrelik bir uzaklığa sahiptir. Yapıldığı ilk dönemlerden bu yana Kal-at el, Kale-i Zerrin gibi isimlerle anılmıştır. Rumkale,Fırat Nehri ve Merzimen kıyılarında yükselen bir sarp kayalık üzerinde bulunmakta. Üç tarafı baraj sularıyla çevrili olan Rumkale'nin yedi burcu ve iki girişi var.
Doğayla uyumlu bir mimariye sahip olan kaleye Halfeti'den kalkan teknelerle ulaşılabilmekte… Yani ister Gaziantep'te ister Urfa'da olun, bu doğayla bütünleşmiş tarihi yapıtı mutlaka ziyaret edin.

6 Nisan 2015 Pazartesi

SAZOVA PARKI (ESKİŞEHİR)
Sazova Parkı, Eskişehir'in en büyük parkı olarak biliniyor. Resmi adı Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı. Yani burası klasik bir parktan çok uzak, tamamen özgün bir park. 
400 bin metrekarelik bir alana kurulu olan Sazova Parkı, bu özelliği ile Türkiye'nin en büyük parkı olma özelliği taşıyor. İçerisinde gezebileceğiniz pek çok bölüm yer alıyor. Bu bölümler, Masal Köşkü, Sualtı Dünyası, Amfi Tiyatro, Bilim Deney Merkezi, Korsan Gemisi isimleriyle anılıyor ve her biri ayrı bir birim olarak hizmet veriyor. Bunların yanı sıra restoran, kahve evleri, gezi ve oyun alanları da yer alıyor Sazova Parkı'nın içerisinde. Parkın tamamını gezmek için en az bir yarım gün harcamak gerekiyor. Parkın içinde bir de ücretsiz gezi treni var. Dilerseniz trenle de gezebiliyorsunuz parkı

5 Nisan 2015 Pazar


PALANDÖKEN (ERZURUM)
Pencereden baktığımızda görünen manzara muazzam. Etrafımızdaki bahçeler bembeyaz bir örtüyle kaplı. Belki kalabalık şehir hayatında bu beyaz örtünün tadını doyasıya çıkaramıyoruz ama başka şehirlerde bu durumu tersine çevirebilmek mümkün. Ülkemizin en soğuk dağlarından birinde, buz gibi bir güzelliğin içinde, macera dolu bir rota çizdik sizler için. İşte hafta sonu tatil önerisi: Palandöken.

3 Nisan 2015 Cuma

MAMA HATUN KERVANSARAYI (ERZİNCAN)
Altıntepe Ören Yeri'yle, Köroğlu Mağarası'yla, Otlukbeli Gölü'yle, Ekşisu Kaplıcası'yla ve diğer tüm tarihi-doğal güzellikleriyle keşfedilmesi gereken şehirlerden biridirErzincan.
Bu tarih kokan şehre bir gün yolunuz düşerse, büyük bir yapı kompleksi olan Mama Hatun Kervansarayı'nı gezmeyi sakın unutmayın. Mama Hatun Kervansarayı'nın tarihinden biraz bahsedelim.
Kervansaray, Mama Hatun Türbesi'nin çok yakınında bulunmaktadır. Yapım tarihi kesin olmamakla birlikte XII. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Yapı, zaman zaman onarımlar geçirdiği için orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Büyük bir mimariye sahip olmakla birlikte, yapımında sarı kesme taş kullanılmıştır ve dört köşesinde silindirik kuleler yerleştirilmiştir. Tercan ilçesinde bulunan kervansaraya ulaşım oldukça kolaydır.
 

2 Nisan 2015 Perşembe

KEBAN BARAJ GÖLÜ (ELAZIĞ)
Atatürk Baraj Gölü'nden sonra Türkiye'nin en büyük yapay gölü özelliğini taşıyan Keban Baraj Gölü, Elazığ sınırları içerisindedir. Murat Vadisi boyunca uzanan gölün toplam uzunluğu 125 kilometredir. 
Keban Baraj Gölü'nde elektrik üretimin yanı sıra balık üretimi ve avcılık da yapılmakta olup, Türkiye'nin en önemli yatırımları arasındadır. 
Keban Barajı'nın yapımının ardından oluşan göl, yöre halkının mesire yerlerinden biri olmuş durumda. Aynı zamanda üç ilçeye feribotla geçiş imkanı veriyor göl. Elazığ'ın Keban ilçesinde bulunan baraj gölü, 64.100 hektarlık bir alana sahip olup, yıl içerisinde Elazığ'a gidenlerin uğrak yerlerinden biridir

1 Nisan 2015 Çarşamba

SELİMİYE CAMİİ(EDİRNE)
Büyük Türk Mimarı Mimar Sinan tarafından Edirne'de yapılmıştır Selimiye Camii. Yapımı 1568 ve 1574 yılları arasında sürmüştür.
Osmanlı Mimari özelliklerini taşır ve aynı zamanda Osmanlı Mimarisi'nin en önemli eserlerinden biridir. Mimar Sinan'ın meşhur sözü "Çıraklığımı İstanbul'daki Şehzade Camii'nde yaptım. Kalfalığımı da Süleymaniye Camii'nde tamamladım. Fakat bütün gücümü bu Selimiye Camii'nde sarf edip ustalığımı ayân ve beyân ettim." kendi nezdinde dahi yapının ne kadar önemli bir yeri olduğunu gösterir.
Bu cami hakkında birçok rivayet oluğu bilinir. Bir rivayete göre, halktan bir adam minare eğri diye bağırır. Mimar Sinan adamı çağırır ve minareye hata bağlatır ve minareyi adam ikna olana dek çektirir. Ustalardan bir tanesi ne yapıyorsun mimarım deyince Mimar Sinan, “'Bir cahil yüzünden eserime gölge düşürmem.”' cevabını verir. 

31 Mart 2015 Salı


DİCLE KÖPRÜSÜ( DİYARBAKIR)
Kesme bazalt taştan 10 gözlü olarak 1065 yılında Mervaniler döneminde Übeyd oğlu Yusuf isimli bir mimar tarafından inşa edildiği üzerindeki kitabelerden anlaşılmaktadır.

30 Mart 2015 Pazartesi

Denizli ilinin bir ilçesi olan Pamukkale, travertenleri ile turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. 
Akan sulardan kalan karbonat mineralleri ve kent kaplıcalarını kapsayan Pamukkale Travertenleri, Menderes Nehri'nde bulunmaktadır. 
Hem Türkiye'nin hem de Denizli'nin sembolü durumda olan bu doğal alanda çıkan su kaynaklarının içindeki karbondioksitin uçması ve su içerisindeki kalkerin çökmesi ile kristalleşmiş olan travertenler, mucizevi bir güzelliği sahiptir. Bu eşsiz, doğal ve pamuk tarlasını andıran alan aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Türkiye'nin Ziyaret edilesi yerlerinden olan Pamukkale Travertenleri, en beyaz haliyle sizi şaşırtmayı bekliyor.

29 Mart 2015 Pazar

Çorum'un köklü tarihini en iyi yansıtan noktalardan biridir Alacahöyük Tarihi Milli Parkı. Alaca ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Hüyük Köyü'nde bulunan bölgede birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır. 
Ziyaretçilerini uzun bir tarih yolculuğuna çıkaran Alacahöyük, özellikle mayıs-ekim aylarında yoğun bir şekilde ziyaret edilir. Alacahöyük Milli Parkı'nda Friglerden, Roma'ya, Bizans'a, Selçuklular'a ve hatta Osmanlı Devleti'ne ait kalıntılar vardır. 
1988 yılında Milli Park olarak ilan edilen bölgeyi mutlaka keşfetmenizi öneririz. Yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen eserlerin çoğu Alacahöyük Müzesi'nde ve Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. Fakat Milli Park'ta bulunan kalıntılarda kesinlikle görülmeye değerdir. 

28 Mart 2015 Cumartesi

Çankırı'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir Tuz Mağarası. Merkez ilçesinde bulunan Tuz Mağarası, Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervine sahiptir. Burada yapılan üretimlerin ardından mağarada birçok galeri oluşmuştur. İçerisinde bulunan ve tuzdan oluşmuş sarkıt ve dikitler oldukça çekici. 
Tuz Mağarası'nın girişinden bir kamyon rahatlıkla geçebilir ve içerisi karayolu tünelleri gibidir. Bu mağarayı ziyaret edenler muhteşem bir atmosferde uzun ve keyifli bir yeraltı dünyasına tanık olur. Mağaranın en dikkat çekici durumu; burada bulunan ve 200 yıldır bozulmadan kalan bir eşeğin cesedidir. Bulunduktan sonra MTA Müzesi'ne kaldırılmıştır. Fakat ceset bozulmaya başlayınca tekrar mağaraya getirilmişti

27 Mart 2015 Cuma

18 MART 1915
CENNET VATANIM KUTSAL ŞEHİTLERİ RUHUNUZ ŞAD OLSUN ..
TRUVA ANTİK KENTİ (ÇANAKKALE)
Dünyanın en ünlü arkeolojik kenti olan Truva Antik Kenti, M.Ö. 3000-2500 yıllarında yerleşim yeri olarak kurulduğu bilinmektedir. İlk yerleşim yeri olduğundan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1871'de Heinrich Schliemann tarafından burada ilk kazısı yapılmıştır ve hala Tübingen Üniversitesi'nde Prof. Dr. Manfred Korfmann burada arkeolojik kazıları sürdürmektedir. Dünya Miras Listesi'nde yer alan kent, Çanakkale Boğazı'nda bulunan Karamenderes Nehri'nin Ege Denizi'ne döküldüğü bulunur.
Çanakkale sınırları içerisindeki Merkez ilçesine bağlı olan İntepe Beldesi'ndeki Truva Antik Kenti'nin bir Türk yurdu olabileceği hakkında görüşler vardır. Sultan ll. Mehmet 1462'de Midilli'yi kuşattığı sırada Truva'da durup, “'Tanrı, yıllar sonra olsa bile, bu kentin ve yaşayanların intikamını bana nasip etmiştir”' demiş. Kimilerine göre ise Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra Truva'ya gelmiş ve burada Truvalı kahramanların anısına kurban kesip, “'Truvalıların öcünü aldım”' demiştir. Hatta Mustafa Kemal Atatürk Büyük Taarruzda “'Truva'nın intikamını aldım”' der.
Truva savaşının yaşandığı bu antik kent ilk kurulduğu dönemden beri önemini hala korumaktadır. Çanakkale'yi ziyarette bulunanların ilk görmek istedikleri yer bu kenttir. Tarihiyle, yaşanmışlığıyla sizi derinliklerine çekecek olan Truva Antik Kenti görmek için daha fazla beklemeyin. 
ÇANAKKALE DESTANININ YAZILDIĞI SAVAŞ ALANI
Burada esen rüzgarın uğultusunu hiçbir yerde duyamazsınız. Hala daha bir asır öncesinin savaş çığlıkları yankılanır kulağımızda. Öyle görüntülere sahne oldu ki Gelibolu, yazılan şarkılar, şiirler, hikayeler, çekilen filmler, belgeseller yetmedi buradaki hezeyanı anlatmaya. Çünkü ne olursa olsun, 100 yıl önce burada yaşananlar, bizim hissettiğimizden çok daha fazlasıydı. Adım attığımız her toprak, gördüğümüz her manzara, 100 yıl öncesinde al rengine bürünmüştü oysa. 
AYNALI ÇARŞI (ÇANAKKALE)
1890 yılında kurulan Aynalı Çarşı, Musevi Eliyau Hallio tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde hala önemini korumaktadır.
İsmi ise kapısında bulunan aynalardan dolayı ve içerisinde cep aynaları satıldığı için Aynalı Çarşı olarak anılmasını sağlamıştır. Aynı zamanda Evliya Çelebi, eseri olan Seyahatname'de Aynalı Çarşı'dan bahsetmiştir. Çarşı iki katlı olup dışarısında sıra halinde dizilmiş dükkanlar bulunmaktadır.

26 Mart 2015 Perşembe

IRGANDI KÖPRÜSÜ
Bursa'nın Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlayan Irganda Köprüsü, Gökdere üzerindeki en önemli yapılardan biri. Bazı tarihi kaynaklar Irgandı Köprüsü'nün 1442 yılında Irgandalı Ali'nin oğlu Türccar Muslihiddin tarafından inşa edildiği belirtiliyor.Günümüzde Irgandı Köprüsü'nün üzerinde çeşitli el sanatı atölyeleri ve dükkanları bulunuyor. Irgandı Köprüsü'nü önemli kılan bir diğer özelliği de dünya üzerinde dört arastalı köprüden biri olması.....
AĞLAYAN ÇINAR (BURSA)
730 yıllık bir geçmişten günümüze gelen Ağlayan Çınar, kanlı gözyaşlarıyla bilinir; fakat gözyaşı olarak tabir edilen olay ağacın öz suyunun çıkmasıdır. Çok güzel bir hikayesi vardır ve tam da hikayesine uygun bir şekilde gölgesinde dinlendirir misafirlerini. Evet… 400 metrelik bir alanı gölgesinde saklayan bu yaşlı çınar, yaşadığı her olayda gövdesine bir çizgi atmış olsa da hala sıcak ve samimidir. Tam 7 asır Gölyazı'nın simgesi olan Ağlayan Çınar'ını gezdikten ve eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz :)
ULU CAMİİ
Yıldırım Bayezid tarafından Bursa'da 1396-1400 yılları arasında yaptırılan Ulu camii aslen zaviye olarak yapılmasına karşın çok ayaklı cami şemasının en klasik ve anıtsal örneği sayılır. 2 minaresi ve 20 kubbesi olan camiinin ortasında büyük bir şadırvan bulunur. Minberi ceviz ağacından oyma ve geçmeli şaheser bir yapıdır. Minberin giriş kapısının üzerinde altın yaldızla Osmanlıca olarak, 'Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1399) yılında yaptırılmıştır' ibaresi yer almaktadır. Duvarlarında 87si sabit 105 i levha olmak üzere 192 yazı vardır.

OSMAN GAZİ TÜRBESİ (BURSA)
Orhan Gazi Türbesinin hemen yanında yer alan bu türbeye Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey gömülüdür. Gümüşlü Kümbet olarak ta tanınan ve bir Bizans şapelinin üzerine inşa edilen bu türbe 1801 yılındaki yangın be 1854 yılındaki depremde tamamen yapılmış fakat 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından tekrar inşa edilmiştir.

25 Mart 2015 Çarşamba

İNSUYU MAĞARASI(BURDUR)
Ülkemizde turizme açılan ilk mağaralardan biri olan İnsuyu Mağarası ile Burdur arasında 13 kilometre bulunmaktadır. Burdur'un su ihtiyacını karşılamak için kullanılan İnsuyu Mağarası sürekli çekilen sular nedeniyle mağaranın içindeki göller kurumuş ve mağarada mevcut olan damlalar zaman içerisinde yok olmuştur
Kalker tortulanmalarından oluşmuş sarkıt ve dikitler sizi şaşkına uğratacak ve hayranlığınızı kazanacak. Sadece bir gününüzü ayıracağınız İnsuyu Mağarası'nı gezmek için fazla beklemeyin. Gördükleriniz karşısından güzel, eğlenceli ve bilgili bir gün yaşayacaksınız
ZAFER KULESİ
Bolu-Göynük'te bulunan Zafer Kulesi, zarif mimarisiyle şehrin simgelerinden biridir. Zafer Kulesi, 1923 yılında inşa edilmiştir.
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yapılan kule, dönemin kaymakamı Hurşit Bey tarafından inşa ettirilmiştir.
Kule, Bolu Göynük'ün ahşap mimarisine göre tasarlanmış olup, sekizgen bir temel üzerindedir. 1960 yılında ise orijinal yapısını bozmayacak şekilde restore edilmiştir. 

24 Mart 2015 Salı


ABANT GÖLÜ (BOLU)
Abant Deresinin, vadisinde oluşan bir heyelan gölü oluşturmuştur. Göl çevresinde 1400-1700 metrelere varan tepeler yer alır. Gölden çıkan fazla sular Abant Deresi ile Bolu Çayına dökülür. Göl birkaç kaynak suyu, iki-üç kısmen devamlı olan akarsu ve özellikle de kar ve yağmur suları ile beslenmektedir. Göl ve çevredeki 1196 hektarlık alan Tabiat Parkı olarak işletilmektedir. Göl derinliklerinin görülebileceği kadar durudur.
KARTALKAYA KAYAK MERKEZİ (BOLU)
Türkiye'nin kış turizmi açısından önemli bir yeri olan Kartalkaya Kayak Merkezi, özellikle snowboard sporu için özel bir yere sahiptir.Bolu ile arasında 45 dakikalık bir mesafe olan kayak merkezi, sezon başından sezon sonu kadar yoğun bir ilgi görmektedir. Türkiye'nin en gözde kayak merkezleri arasında olan Kartalkaya, çevresindeki çam ormanlarıyla da muhteşem bir doğa sunar

NEMRUT KRATER GÖLÜ (BİTLİS)
Nemrut Gölü, Türkiye'nin en büyük krater gölüdür ve dünyada ise en büyük ikinci krater gölü özelliği taşımaktadır. 2400 metre yüksekliği olan Nemrut Gölü, Nemrut Dağı'nın tepesinde bulunmaktadır.
Göl, Nemrut Dağı'nın dördüncü zamanda patlaması sonrasında oluşmuştur. Suyu tatlıdır ve Ilıca Gölü ile bağlantısı dışında başka bir akarsuyla ağlantısı yoktur

20 Mart 2015 Cuma

AHLAT MEZARLIĞI (BİTLİS)
Bir Selçuklu mezarlığı olan Ahlat Mezarlığı, dünyanın en büyük tarihi Müslüman mezarlığı özelliğini taşımakta olup, Bitlis'in Ahlat ilçesi sınırlarındadır.11. Ve 12. yüzyıldan beri özelliğini yitirmemiş olan bu büyük mezarlık, 10 bin metrekarelik bir alanı kaplamıştır. En ünlü sanatkarların eserleri bulunmakla birlikte, tespit edilen 8 bin tane mezar taşı bulunmaktadır
YÜZEN ADA (BİNGÖL)
Turna Gölü'nün üzerinde, toprak parçalarının ayrılmasıyla oluşan, birbirinden ve zeminden bağımsız 3 adacık bulunuyor. İşte bu adacıklara halk Yüzen Ada ismini vermiş. Her bir adacığın çapı 10'ar metre. Bingöl Yüzen Ada, itilerek bir sandal misali hareket ettirilebiliyor. Hatta rüzgarın etkisiyle bile gezebiliyorlarmış gölün üzerinde
ŞEYH EDEBALİ TÜRBESİ (BİLECİK)
Şeyh Edebali Türbesi, Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu olan Şeyh Edebali'nin cenazesinin bulunduğu türbedir.
Türbe, Orhan Gazi tarafından, Eski Bilecik şehrinin kurulduğu vadinin sırtında küçük bir tepe üstüne yaptırılmıştır. Eskiden kubbeli olan fakat Yunanların yaptıkları saldırılarla tahrip edilen türbenin üzerine kiremit çatı örtülmüştür. Bir salon ve iki ayrı odadan ibaret olan türbede, büyük oda mihraplı bir mescit, diğer yandaki oda ise sohbethane ve misafirhane olarak kullanılmaktaydı
SAATLİ CAMİ (BALIKESİR)
Ayvalık Merkez'de bulunan Saatli Camii, alışılmışın dışında bir mimariye sahiptir. Çünkü ilk yapıldığı zaman bir kiliseydi.1850'li yıllarda Agios Yannis adıyla inşa edilen bu kilise, 1928 yılında cami olarak hizmet vermeye başlamıştır ve günümüzde de ibadete açıktır
BALIKESİR SINDIRGI HİSARALAN TERMAL TURİZM MERKEZİ
Termal turizm açısından önemli bir yere sahiptir Balıkesir. Doğal güzelliklerinin arasında saklar termal sularını.
Eğer tek isteğiniz şehir kalabalığından uzak ve huzurlu bir tatil geçirmekse, Balıkesir Sındırgı sizleri ağırlamaya hazır